Transfer engelini henüz kaldıramayan ve teknik direktörünü belirleyemeyen Antalyaspor'a eleştiriler gelmeye devam ediyor. Gazeteci Hasan Yavaşlar, son dönemdeki gelişmelerle ilgili olarak "B, C, D, Z planı olanların bugünlerde Yıldırım operasyonu yapacağı ve bu yönetime de kayyum atayacağını konuşanlar var. Bu arkadaşlar önce şahsi bir borç nedeni ile kulüp binasındaki eşyaların haczedilmesini önlesin, sonra başkancılık oynamaya devam etsin" sözlerini kullandı.
Antalyaspor’un ilk yarıda topladığı 15 puan ve ikinci yarı öncesi umut vermeyen kadrosu, taraftarını haklı olarak endişelendiriyor. Ödenemeyen personel ve futbolcu maaşları, feshedilmeye başlayan sözleşmeler ve 3 milyon Euro’ya yaklaşan transfer engeli endişeleri artırıyor. Devre arasındayız, futbolcular tatilde ve 2 Ocak’ta başlayacak antrenmanlar öncesi henüz takımın teknik direktörü yok.
Antalyaspor A.Ş. Yönetimi de toplanarak durumu masaya yatırdı.
Elde iki ihtimal var;
Birincisi; Çok zor da olsa kaynak bulup ödemeleri gerçekleştirerek transfer engelini aşmak ve en az 4 transfer yaparak takımın başına Volkan Demirel’i getirmek. Engel kalkmaz ve transfer yapılamazsa Volkan Demirel görevi kabul etmeyeceğini net bir dille ifade etti.
İkincisi; zaten kötü olan ekonomik tablo karşısında pes ederek mevcut kadroyla ve bu kadroyu kabul eden bir teknik adamla ikinci devreye başlayarak kaderine razı olmak.
Yani Antalyaspor var olmak ile yok olmak arasında gidip geliyor.
Kaynak bularak Volkan Demirel ile anlaşmak ve gerekli transferleri yapmak için kısa vadede en az 5 Milyon Euro’ya ihtiyaç var. Bu rakam belki ilk etapta ödenmeyebilir ancak böyle bir bütçenin altına girmek demek, sezonun ödeme krizleriyle, futbolcu ihtarlarıyla ve maaşlarını alamayan personelle bitirmek anlamına geliyor.
Bu yol tercih edilse bile ligde kalıp kalmayacağı belli olmayan takımın, normal şartlarda ikinci yarıda en az 25 puan toplaması gerekiyor. 18 takımlı ligde kalmak için 40 puanın üzerine çıkmak gerektiği kabul edilirse…
Parayla rezil olmak da var.
İkinci yolda ise kaderine razı olmak demek, ligden düşmeyi baştan kabul etmek anlamı taşıyor. Sezon başında ilk 8 hedefi ile göreve gelen ve takımı iş yapmaz futbolcu çöplüğüne çeviren Antalyaspor Yönetimi, yolun sonuna geldi.
Süper Lig’in nöbetçi hocaları arasında yer alan ve sürekli düşme hattındaki takımlarda çalışan, Hatayspor ve Bodrumspor’u düşüren Volkan Demirel bile ‘4 transfer olmazsa gelmem’ şartını öne sürüyorsa, iş sanıldığından daha vahim.
Sezon başında bu takımın iş yapmayacağını ve ligden düşeceğini kesin bir dille yazmıştım. Aslında sezon devam ederken gelişen olağanüstü olaylar, Antalyaspor’un ligde kalma ihtimalini tekrar gündeme getirdi. Bahis operasyonları sonucu özellikle Eyüpspor, Fatih Karagümrük ve Kasımpaşa takımları çok ağır yara aldı. Eyüp ve Karagümrük’e şimdiden ligden düştüler gözüyle bakabiliriz. Kasımpaşa’nın üzerinde yer alabilmek için küçük bir kıvılcım bile yetebilir.
Antalyaspor şimdi o kıvılcımı ateşleyebilecek adım atmaya çalışıyor.
Çok zor da olsa; transfer engelini kaldırıp, 4 kaliteli transfer yapılabilirse bu takımın ligde kalma ihtimali az da olsa var.
Ancak…
Sezon başında yapılan transferlere bakınca, yeni transferleri de aynı yönetimin yapacağını düşününce o kıvılcımın feri sönüyor.
1 Milyon Euro’luk maliyetine imza attıkları Tomas Cvancara’ya 6 ay Antalya tatili ısmarlayan, toplamda 9 Milyon Euro harcayarak neredeyse hiç katkıları olmayan Yohan Boli, Abdülkadir Ömür, Doğukan Sinik, Jesper Ceesay, Hüseyin Türkmen, Poyraz Efe Yıldırım, Kerem Kayaarası, Dario Saric ve Julian Cuesta’yı aynı dönemde bir takımda toplama başarısı gösteren yönetimi düşününce, kıvılcım tamamen sönüyor.
B, C, D, Z planı olanların bugünlerde Yıldırım operasyonu yapacağı ve bu yönetime de kayyum atayacağını konuşanlar var. Bu arkadaşlar önce şahsi bir borç nedeni ile kulüp binasındaki eşyaların haczedilmesini önlesin, sonra başkancılık oynamaya devam etsin.
Biz yine de iyi düşünüp bir mucizenin gerçekleşmesini bekleyelim.
Hasan Yavaşlar - Antalya Gündem
