Gazeteci Vedat Gürhan, Antalyaspor'un son durumunu geçmişte yaşananları örnek göstererek yorumladı.
Pek huyum değildir ateş olmayan yerden duman tüttürmek.
Ama olay Antalyaspor olunca akan sular durur.
1988 yılında rahmetli Ceyhan Gezer abimden boşalan ‘Spor Müdürü’ koltuğuna benim oturmamı isteyen kişi, Yeni İleri’nin sahibi Menderes Türel’di.
Oturduk.
Yıllarca da aldığımız bayrağı onurla ve gururla taşımasını bildik.
Ta ki Murat Çiçek’in sahibi olduğu Akdeniz Manşet’te Genel Yayın Müdürü olana kadar.
Spordan Genel’e geçtik diye Antalya’da ki spor takipçiliğimiz mi bitti?
Asla.
Zaman zaman geçmişten bilgiler aktarır, ibretlik olması adına da yaşananlardan örnekler veririz.
Misal 1992 yılında Antalyaspor tarihinin en zor dönemlerinden birisini yaşıyordu. Yönetim boşluğu takımı 3. Lig’e dümenin eşiğine getirmişti ki birlerinin bir şeyler yapması gerekiyordu.
O gömleği ben giydim.
Yani, Yeni İleri Gazetesi Spor Müdürü Vedat Gürhan.
Aralarında Kırmızı-Beyazlı ekibin formasını terletmiş, şimdi çoğu rahmetli olmuş olan eski futbolcular başta olmak üzere, yine eski başkanlar, amigo ve taraflardan bazılarını Dedeman Otel’de buluşturduk.
Bendenizin yönetiminde gerçekleştirdiğimiz, “Antalyaspor nasıl kurtulur” başlığı altındaki o toplantıdan çıkan ana fikri en son söz alan Rahmetli Özcan Kırmızıoğlu bana dönüp, gözlerimin içine bakarak şöyle özetledi: “Bak evlat. Gerçekten çok anlamlı ve bir o kadar da Antalya kenti adına önemli bir buluşmanın mimarlığını yaptın. 15 Ocak’ta yapılacak olan Genel Kurul’dan güçlü bir yönetimle çıkmayan Antalyaspor küme düşer. Bu böyle biline. O nedenle ivedilikle şehrin ileri gelenlerinin de katılacağı bir buluşmaya daha öncülük etmelisin ki o yönetim ortaya çıka bilsin” demişti.
Hiç vakit geçirmeden Vali, Belediye Başkanı, Ticaret ve Sanayi Odası ne bileyim Esnaf Odalarını göreve davet ettik.
Yine bendenizin idaresinde ve yine Dedeman Oteli’nde yaklaşık 70-80 kişinin iştirak ettiği açık oturumun ana konusunu belirtip konuşmacılara verdiğimiz sözlerin ardından en son mikrofona çıkan Belediye Başkanı Hasan Subaşı, “Siz belli ki tezgahı kurmuş, benim Antalyaspor’un başkanı olmamı istiyorsunuz. Pilavdan dönenin kaşığı kırılsın” dedi ve oracıkta yönetim listesi yapılıverdi.
Dündar Uluğkay haricindeki tüm eski başkanlar Antalyaspor yönetiminde yer aldılar. Bendeniz de birinci yedektim.
Dayanışmanın daniskası yapıldı. Herkes düşmeme adına seferber oldu. Hem de gönüllüsünden.
Bırakın şimdiki gibi Antalyaspor’un sabit gelir kaynaklarına göz dikmelerini, başarı uğruna
Maddi-manevi hiçbir fedakarlıktan kaçınılmıyordu.
Ve takım kümede kaldı.
Düşmedik.
Peki ya bugün?
Evet. Antalyaspor yepyeni bir sezona 3 puanla giriş yaptı yapmasına da, peki ya yarın ne olacak?
Bir Başka Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel de bu kulüp için Hafriyat adı altında devasa sabit gelir kaynağı verdi.
Peki şimdi o hafriyat nerede?
Sponsor, Forma reklamı gelirleri nerede?
Yayınlardan para kazana biliyor mu?
Var mı Kırmızı-Beyazlı ekibin parası?
Bugün günü kurtardıklarını sananlar, takımın geleceğini karartıyorlar.
Farkında mısınız.
Özcan Kırmızıoğlu da yok artık aramızda. Çıkıp şöyle, böyle yapılmalı diyemeyecek. O yüce dünya görüşüyle bize öneride bulunamayacak.
Ama haksızlık da etmeyelim!. Yine Antalyaspor’un eski başkanlarından Aziz Çetin sağ ve bakarsınız ondan daha büyük bir öneri geliverir.
Bu kez ben o topa kesinlikle girmeyeceğim.
Nokta.
Vedat Gürhan - Antalya Haber 7