Antalyaspor’da Erol Bulut’un gizli bilgilerin rakiplere aktarıldığı iddiası gündemden düşmüyor. Lider gazetesi Başyazarı İbrahim Okumamış da geçtiğimiz günlerde yaptığı bir haber sebebiyle gazeteci Koray Geçgel’e “İspatlamayan şerefsizdir” diyen Antalyaspor Başkan Vekili Hakan Onay’a aynı sözlerle gönderme yaptı.
İbrahim Okumamış'ın kaleme aldığı köşe yazısı şu şekilde:
"Sağlık sorunu nedeniyle bir kaç günlük ayrılıktan sonra tekrar yazılarıma başladım. Ne yalan söyleyeyim, ben yazmadığım 2-3 gün içinde ne senaryolar üretilmiş hakkımda!
Kimin ne dediği değil benim ne yaptığım önemli. “Durmak yok yola devam” diyorum. Antalyaspor mevzularından uzak durmaya çalıştıkça yapılan açıklamalar “İllaki yazmalısın” dedirtiyor.
Aslında yazılıp çizilecek birçok memleket meselesi varken önceki gün akşam oynanan Eyüpspor-Antalyaspor maçından sonra 3 puan sevinci resmen kursağımızda bırakıldı.
Antalyaspor’un Eyüp deplasmanında aldığı kritik galibiyetin önemini konuşacakken gündem bambaşka bir yere evirildi. Bunun adına “KAOSSPOR” desek daha doğru olacak.
Maçtan sonra Teknik Direktör Erol Bulut'un açıklamaları yenilir yutulur cinsten değildi. Hani, “Duyum aldık, öyle bilgi geldi, sanıyoruz, tahmin ediyoruz” tarzı bir açıklama değil.
Ne demişti Erol Bulut? Gelin hep birlikte bir hatırlayalım; “Geçen hafta Başakşehir maçından önce kulübün içinden birisi bütün bilgilerimizi rakip takıma, Nuri Hoca'ya aktarmış. Bu haftada böyle oldu. Defansif ve ofansif bütün bilgiler de rakip hocaya gitti. Bu bilgi bize geldi. Çok ağır konuşmak istiyorum ama yanlış olur. Böyle insanlara söylenecek laf yok. Ekmeğini kazandıkları yere ihanet eden bir kişiden bahsediyoruz. Futbolun içinden böyle kişileri uzaklaştırmamız lazım. Peşindeyiz ve peşinde olacağım. Bulana kadar uğraşacağız. En kısa zamanda bulup aramızdan uzaklaştırmamız lazım.”
Bulut’un bu sözleri hem takımdaki hem de kulüpteki herkesi töhmet altında bırakacak sözler. Öyle aslı astarı olmadan, “Ben söyledim oldu” mantığı ile söylenecek sözler değil.
Çünkü Antalyaspor içinde bir CASUS varlığından bahsediliyor. Hani şu tarihteki İNGİLİZ KEMAL meselesi gibi. Çok tehlikeli ve düşündürücü bir açıklama.
Bulut’un açıklamasını bir kaç kez dinledim. Sağlam bir doneye ulaşmış olmalı ki böyle bir net açıklama yapma gereği duymuş. Veya birileri duyup ona söylettirmiş!
Ancak buna benzer bir açıklama bir süre önce Başkan Rıza Perçin tarafından, “Takıma ihanet eden birileri var” minvalinde yapılmıştı. Demek ki bu CASUSLUK konusu yeni değil.
Bunca yıllık tecrübeme dayanarak söylüyorum. Birincisi böyle bir açıklama başkandan izinsiz asla yapılamaz. Benim edindiğim bilgeler, bu tezimi doğrular nitelikte.
Zaten Antalyaspor Başkanı Rıza Perçin’in haberi yoksa bile resmi hesaptan paylaşıldığı an bu açıklamayı üstlendiniz ve kabul ettiniz anlamına gelir. Öyle de oldu!
Beyler; bu CASUSU hemen bulun ifşa edin ve derhal kulüpten gönderin, Ya da bulana kadar susun. Bu sözler herkesin birbirine şüpheyle bakmasına yol açar.
Bana göre bu açıklama ve sözler çok ama çok tehlikeli. Bu bilgileri teknik anlamda karşıya aktaracak kişilerle ilgili çerçeve çok dar. Sağdan say 50, soldan say 60 kişi var. Bulmak zor olmamalı.
Şimdi hem kulüpte hem de şehirde herkesin CADI AVI pardon CASUS AVI yapmaya başladığı bir gerçek. Kulüpte koridorda karşılaşan iki kişi birbirinden şüphe edecek.
Güvensizlik bir haneye girdiyse dikiş tutmaz. Antalyaspor bu haliyle aile sıcaklığından uzaklaşmanın eşiğini çoktan geçti. Hoş, "HIRSIZ İÇERİDE OLUNCA KAPI KİLİT TUTMAZ" diye bir deyiş var.
Müslümanlar tarih boyunca hep içeriden vurulmuşlar, hainlerin yardım ettiği düşmanlarına yenilmişlerdir. Önce kulüpteki HIRSIZLARI temizlemek sonra bu CASUSU bulmak daha kolay olacak gibi.
Dün konuyla ilgili sanal medyaya şöyle bir baktım da, ilgili ilgisiz birçok kişi Şeytanın avukatlığını yapmaya başlamış. Hepsinin kafasında yüzlerce soru var.
Benim anlamadığım, bu açıklama yapılana kadar ANTALYASPOR’DA böyle bir konunun gündeme bile gelmediği biliniyor. O zaman adama “Peki nereden çıktı bu açıklama?” diye sorarlar.
Birincisi, gerçekten böyle bir AJAN (CASUS) / HAİN var mı yok mu? Planlı bir organizasyonun ilk adımı mı?
Diyelim ki yok ve kulaktan dolma bilgiler veya dedikodular üzerine bu açıklama yapıldı. Eee o zaman BUMERANG’IN size geri döneceğini de biliyorsunuz demektir. Böyle ise YANDI GÜLÜM KETEN HELVA. Başınızı yarar bu iddia.
Böyle bir açıklamayı galibiyetten sonra yapmanın STRATEJİSİ nedir? Kaybedince mazeret, kazanınca tespit derler öylemi? Yahu böyle STRATEJİ el bombası gibidir.
Diyelim ki böyle bir İHANET var. Açıklamanın yolu bu mudur? Herkesin birbirine HAİN gibi baktığı çalışma ortamından nasıl bir uyumlu çalışma beklersiniz? Öyle değil mi?
Ya tespit edin gereğini yapın ya da hiç konuşmayın kardeşim. Bundan sonra kulüpten gönderilecek ilk kişinin üzerine yapışacak olan bu İHANET YAFTASININ vebalini kim taşıyacak?
Erol Bulut’un böyle bir açıklamaya imza atması baştan sona iletişim hatası, zamansız, mesnetsiz, ispatsız, delilsiz bir suçlama. Hani biri ne demişti, “İspatlamayan ŞEREFSİZDİR.”
Eğer bu kişiyi tespit ederseniz Antalya sınırına kadar elinde sopayla ilk ben kovalayacağım. Bu köşemde yerden yere vuracağım. Bir yöneticinin dediği gibi “ETEK GİYDİRECEĞİM!”
Şimdi Rıza Perçin ve yönetimin üzerine düşen de görev var. Ya bu HAİNİ bulun, Varsa delili tüm kamuoyu ile paylaşın. Ya da hoca gerekli açıklamayı çıkıp yapsın.
Aksi halde dün Başakşehir, Nuri Şahin ve Eyüpspor’un peş peşe yaptığı açıklamalara verecek tek satır cevabınız olmaz. Bırakın onları Antalyaspor taraftarı önünde güvenirliliğinizi kaybedersiniz."
