Geride kalan yaklaşık 6 ayda Ali Şafak Öztürk ismi, belli kesimler tarafından acımasızca eleştirilse de halen çoğunluğa sahip Antalyaspor taraftarının gözünde bir kahraman olması beklenen bir […]
Geride kalan yaklaşık 6 ayda Ali Şafak Öztürk ismi, belli kesimler tarafından acımasızca eleştirilse de halen çoğunluğa sahip Antalyaspor taraftarının gözünde bir kahraman olması beklenen bir durum değildi. Gittiğinde arkasından herkes sallayacak, Ali Şafak Öztürk hain olarak ilan edilecekti. Ali Şafak Öztürk görevde bulunduğu dönemde tutumunun yanlış olduğunu ve benden destek beklememesi gerektiğini söyleyerek, yüzüne karşı sert ifadeler kullanan tek gazeteci olduğumu iddia ediyorum. Ancak daha sonrasında bu ismin ortaya koyduğu projeler ve vizyonla Antalyaspor’a çağ atlatacağına pek çoğunuz gibi ben de inandım ve kendisine destek olmanın Antalyasporluluk gerekliliği olduğuna kanaat getirdim. ‘Biz Antalyasporuz’ dedik ama bunu lafta diyenler de oldukça fazlaydı. Bugünlerde ‘Biz söylemiştik’ diyenler, o günlerde Ali Şafak Öztürk’e çelme takabilmek umuduyla önce Fenerbahçe’de Ali Koç’un yönetimine girecek, sonra da Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday olacak diyerek iftira atmış ve kenara çekilip olası tepkileri izlemeyi tercih etmişlerdi. Bırakın Fenerbahçe Kulübü’ne yönetici olmayı, Antalyaspor taraftarına saygısızlık olmaması için ortağı olan Ali Koç’un lehine oy vermek de bir yana, Antalya’daki yemeğine bile iştirak etmedi. Her ne kadar Ali Şafak Öztürk’ü yemekte görürüm umuduyla bu iftiraları atan kişiler yemekte yer alsalar bile bekledikleri sahneyi yaşayamadılar. Ali Şafak Öztürk’ün vizyonunun altına öylesine ezildik ki; buna takım içerisindeki futbolcular da dahil oldu. Eto’o’nun yanında Nasri, Menez, Maicon ve Djourou gibi oyuncularla kalite seviyenin yükselmesiyle birlikte takımdaki yerlerinin sallantıya gireceğini düşünen bazı ‘mihenk taşları’ adı geçen yıldızları takım içerisinde sindirmeye çalışmış ve amaçlarına ulaşmışlardı. Benim de dahil olduğum bir grubun sürekli eleştirdiği David Badia, Joao Afonso ve Leonardo bugün nerelerdeler? Fenerbahçe, Paris Saint Germain, Milan… Bu vizyon değil mi? 2017-2018 sezonun başında Eto’o’nun Fenerbahçe’ye gitmemesi için kimleri karşısına aldığını burada söylesem bugün salladığınız Ali Şafak Öztürk’ün önünde eğilirsiniz. O günlerde, Antalyaspor’un başında ben dahil kim olursa olsun Samuel Eto’o, tıpış tıpış Fenerbahçe’ye gider, Sarı-Lacivertli formayı giyerdi. Bundan yüzde yüz emin olun. Peki 6 ay sonra ne oldu? Samuel Eto’o elini kolunu sallaya sallaya Konyaspor’a gitti, adama ‘Dur senin sözleşmen devam ediyor’ bile diyemedik. Şimdi gelelim temlik konusuna… Ali Şafak Öztürk, bu kulübün borcunu artırmıştır. Bu çok net. Ancak sandığınız gibi kulübün 300 milyon TL’ye ulaşan borcunun sorumlusu olacak kadar ağır sıkıntılar yaratmadı. O gün, bu krediler çekilmese, borçlar kapatılıp tek adres bankalar olmasa belki de bugün 2. Lige düşmüş bir Antalyaspor olacaktı. O günlerde ‘kişisel kefaletlerle’ çekilen kredilerle geçmişten gelen borçlar temizlenmiş, Büyükşehir Belediyesi’yle el ele ortaya koyulacak projelerle Antalyaspor’un şahlanması planlanmıştı. O dönemde Ali Şafak Öztürk’ün ‘Antalyaspor Başkanı’ olarak aldığı risk neden bugün alınmıyor? Madem ki Antalyaspor’un kurtuluşunu istiyoruz, neden taşı kaldırınca altında el göremiyoruz? Koyun kişisel kefaletinizi, ödeyin borçları, bizi de “Ali Şafak Öztürk’ten kurtarın” o zaman. Tabiki bu bekleti hayalcilikten öteye geçemez. Takımın en değerli oyuncuları birer birer sözleşmelerini fesih ederken ellerini cebine atmayanlar, kulübün tüm borçlarını üstlenecek hamleleri de yapmaz . — Koray GEÇGEL