Güneşli 25.1°C, Güneşli, Antalya

Antalyaspor ‘Ah ulan Rıza’ şiirini söyler mi?

Antalyaspor'da yaşanan işten çıkarma işlemlerine tepkiler giderek artıyor.

Antalyaspor ‘Ah ulan Rıza’ şiirini söyler mi?

Son birkaç gündür Antalyaspor’da özellikle de iç içlerinde yapılan icraatları, Teknik Direktör Emre Belözoğlu’nun takımdan ayrılmasından bile daha çok öne çıktı desem, kaç kişi bana katılır?

Katılmayan katılmadığı yere kadar.

Denmiş ki.,

“Antalyaspor Kulübü’nün, tasarruf tedbirleri ve iş disiplini gerekçesiyle Medya Sorumlusu Murat Özgen, Satış ve Pazarlama Müdürü Serap Atmaca ve sekreter Seher Karakaş ile yollarını ayırdığını duyurması, spor camiasında şok etkisi yarattı.”

Ve devam edilmiş.,

Özellikle, deneyimli ve sevilen bir gazeteci olan Murat Özgen’in işten çıkarılması ve medya biriminin tamamen kapatılması, kulübün iletişim politikası ve vizyonu açısından ciddi bir yanlış adım olarak değerlendirilmelidir.

Ya arkadaş!.

Sezon başında bunlara 5 ya da 6 bilemedin 10 haftalık şans verenlerden değil miyiz?

Hoş gerçekler ortadayken dünya görüşümüz hala değişmiş değil de.,

Antalyaspor’da Basın, yani Medya birimini kapatsalar ne yazar, kapatmasalar?

Biz gazeteciler demez miyiz hep: Kişiler gelip geçici, Antalyaspor bakidir diye.

O zaman mesele nerede?

Ha, Kırmızı-Beyazlı ekipte layıkıyla görev yapmış, takımın başarısı için yüreği çarparak çalışmış, emek sarf etmiş olanların ekmeğiyle kim oynuyorsa ekmeksiz kalsınlar inşallah.

İlk Kurbanlardan Doktor Burhanettin Çalım ile son kurban Murat Özgen’i en iyi tanıyanların başında gelirim.

Bakın üzerine vura vura söylüyorum Burhanettin Çalım’ın üzerine Antalyaspor sevdalısı kendim dahil asla tanımam. Tartışma dahi yaptırmam. Futbolcu sakatlanmıştır ve tedavisi gerekmektedir ama Çalım için o duygu sanki sakatlanan kişi kendisi olmuştur hep.

Bu sadece küçük bir örnek.

2018 yılında vefat eden hocaların hocası rahmetli Metin Türel anlatırdı da, “10 tane yardımcım olacağına kulübede 2 tane Burhanettin Çalım gibileri olsun yeter” derdi.

Ne anlatmak istediğimi anlayan anlamıştır çoktan.

Murat Özgen de dik duruşlu, renkleri adam gibi seven, Antalya’da işini layıkıyla yapan veya yapmaya çalışan 3-5 kişiden birisi olmuştur hep.

Ama ben Özgen’in bu operasyondan hoşnut olmadığını hiç sanmıyorum. Zira o Antalyaspor konusunda “Ustam” dediği bendenizden özellikle son 5-6 yıldır birkaç adım daha dazla önde yürümektedir de ondan.

Ve bu takımın bugün olmazsa yarın başına neler gelebileceğini, dolayısıyla getirenlerden bir parça olmak istemediğine adım gibi eminim.

Rıza Perçin ve ekibinin bana göre başarısı sunidir.

Balon misalidir.

Kukla oynatanların aldırdığı sahne misali, saman alevinden başka bir şey değildir.

Ayrıca neymiş?

Antalyaspor’un kurumsal hafızası, Emrah Çelik ve ona yakın profesyoneller tarafından bilinçli olarak yok ediliyor.

Burhanettin Çalım (40 yıl) Murat Özgen (33 yıl) Kulüp menfaatlerini, geçmişini bilenler uzaklaştırılıyor. Kendilerine konfor alanı açıyorlar (!) Başkan Rıza Perçin bu oyuna seyirci kalıyor.

Kimin umurunda?

Emrah Çelik’e mi kaldı koca Antalyaspor?

Ama bırakılmış arkadaş.

Maalesef ki maalesef, ne tribündekilerin, ne de Antalyaspor’un sabit gelirlerini yok edenlerin umurunda bu durum.

Düşman olsalar ancak Kırmızı-Beyazlı ekibin hafriyatına yaptıklarını yapa bilirlerdi.

Bu memlekette o hafriyat meselesi hakikaten sadece 2 gün üzerlerine gidileceği ve sonra kapatılıp geçileceği bir konu mudur?

Mevcut yönetimlerden konuyla ilgili en küçük yakarma, isyan ne bileyim nerede bizim gelir kaynağımız diye ağlayanı gördünüz mü?

Yazıyı buraya kadar getirdiğimde aklıma aniden Yusuf Hayaloğlu’nun bir şiiri geliverdi.

Ah ulan Rıza.

Hani güzel günler görecektik biz?

Dilerim sezon bitiminde Rıza Hayaloğlu gibi şiir söylemekle kalmayız.

Vedat Gürhan - Antalya Haber 7

Antalyam.com
Antalyam.com