Antalyaspor'da son dönemde yaşanan kötü gidişatın ardından gazeteci Vedat Gürhan'ın köşe yazısı dikkat çekti. Gürhan, geçtiğimiz sene yapılan Antalyaspor Kulübü seçimlerinde Mustafa Ergün'ün rakibi olarak başkanlığa aday olan Sezgin Özer'in, "Bugünkü Antalyaspor, Aziz Çetin kalıntıları" dediğini aktardı.
Benim dolu dolu 36–37 yıldır Antalyaspor konusunda olmazsa olmazlarım vardır. O kişiler, tabiri caizse, “köprü olsalar üzerlerinden geçmeyecek” olduklarımdır. Misal: Halim Horasan, Ahmet Yeşilyurt. Beri tarafa gelinirse; Hasan Subaşı, İsmail Bilal, Ahmet–Mehmet Uluç, Orhan Selekler, Turgay Soyer, Erdal Atılgan, Hasan Akıncıoğlu. Biraz daha beride, tabii ki Menderes Türel. Hem de koskocaman bir parantez açarak. Kapat parantezi. Ali Şafak Öztürk ve kıymetli babası Fikret Öztürk, ardından Cihan Bulut. Kalbimde yer edinip de adları aklıma gelmeyen nice nicelerini sayabilmek mümkün de… Herkesin kalbi ne yazık ki Antalyaspor için çarpmaz. Ama yukarıda isimlerini saydıklarımdan zerre şüphe etmem o çarpma konusunda.
Bilindiği gibi dün Antalyaspor yazısı yazmıştım. “Kırmızı-Beyazlı” ekiple Teknik Direktör Erol Bulut’un aşısının tutmadığından bahsetmiş, geçmişte yaşananlarla ilgili de örnekler vermiştim. Zira futbol, örnekler oyunudur. Kimi sahada oynanan futboldan, kimileri tribün şovlarından kendilerine örneklemeler alıp tatbik etme yoluna gider. Hiçbir spor kulübü yöneticisi de okulundan mezun olup gelip yönetici olmadığına göre, onların durumu da farksızdır. Aşı tutmadıysa, gitmesi gerekene gereği yapılmalı. Bu devirde mümkün mü? Yapılmıyorsa, o gitmesi gereken “Bana müsaade” demeli. Eskiden mert insanlar hakikaten fazlaydı futbolun her kolunda. Onur, ne bileyim, gurur ya da gururlu davranmak gerçekten başroldeydi. Şimdi öyle mi? Ne yazık ki yazık, “kararlı duruş” sergileyemiyorlar. Gitmesi gereken hoca ise; adam alacağı tazminata, kendi altlarını oyan, her geçen gün takımı çıkmazın dibine doğru itenler de verdikleri parayı nasıl kurtaracaklarının hesaplarını yapmakla meşguller. Dünkü yazımdan sonra, isimlerini vermekten kaçınmayacağım bazı büyüklerim yazımı okuyunca bana geri dönüş yaptılar.
Misal: “Maalesef göz göre göre gidiyoruz Vedat. Bitmedi Antalyaspor üzerinden rant elde etmeler.” (İsmail Bilal) “Dernek seçiminde söylemiştim. Antalyaspor’un kurtuluşu için tünelden önceki son çıkış diye. Tarih 7 Ocak 2024. Bugünkü Antalyaspor, Aziz Çetin kalıntıları.” (Sezgin Özer) “Antalyaspor’un üstüne toprak döküp geçildi maalesef. Çok söyledim; son virajı geçtik, uçuruma doğru gidiyoruz diye. Ama nafile.” (Emin Altıner) “Helal olsun yazına, aynen katılıyorum. Antalyaspor’u bu duruma getirenlere ise haram olsun.” (Ramazan Tabur) Bu dört insanı köşemde ismen vermem yeterli mi? “Yetmez” diyenler o kadar çoktur ki; inanın yerim dar. Ne hâle getirdiniz koskoca takımı? Hem de ligin ilk yarısının bitmesine haftalar varken. Bu yönetim daha neyi bekliyor anlayabilmiş değilim. Arkanıza teneke takacak olanları mı? Meraklanmayın, o konuda da örneklerimiz var da… Şimdi yeri zamanı değil. Tarihinde camiadan hiçbir kimse Antalyaspor’a bu denli erken veda etmemişti. Zira her zaman matematiksel umut olduğu sürece o ümit yitmedi. Yitmedi de… O umut için kılını kıpırdatanlar var mı ki?
Vedat Gürhan - Antalya Haber 7