Antalyaspor, galibiyetler serisine bir maç daha ekledi. Her şey çok güzel, her şey mükemmel. Tabii bunlar şimdilik kağıt üzerinde. Yazının başlığında da söyledi. “Eğri oturalım, doğru […]
Antalyaspor, galibiyetler serisine bir maç daha ekledi. Her şey çok güzel, her şey mükemmel. Tabii bunlar şimdilik kağıt üzerinde. Yazının başlığında da söyledi. “Eğri oturalım, doğru konuşalım”. Antalyaspor galip geldi ve üç puanı hanesine yazdırdı. Ama… Bu işin bir de aması var. Takımda ciddi sıkıntılar var. Takımda bir şeyler oluyor ve ne yazık ki Antalyaspor teknik direktörü Korukır bunun farkında değil. Sanki takımının üzerindeki hakimiyetini kaçırır gibi. Oyuna müdahale edebilen bir teknik adam görüntüsünü kaybetmeye başladı. Takımda da sıkıntı var. Sanki takımda kutuplaşma var. Antalyaspor 2. Golü atıyor ve takım saha içerisinde sevinmiyor. Buz gibi bir hava esiyor. Sevinen 3 kişi var diğerleri sadece kendi yarı sahasında birbirleri ile tokalaşmakla yetiniyorlar. Bir takım gol atıyor ve sevinen 3 futbolcu var. Sahi bu sevince diğerleri neden katılmadılar ? Neden golü atan arkadaşlarını tebrik etmediler ! Neden. Neden ? Takım çok çabuk demorilize oluyor. Çok çabuk bozuluyor. Moralini kaybediyor. Oyun disiplininden kopuyor. Hata üstüne hata yapmaya başlıyor. Hem de saç baş yolduran hatalar. 6 haftada 4 galibiyet, 2 beraberlik alan takımın halen özgüveninin olmaması, halen futbolcuların kendilerine tam güvenmemesi büyük sıkıntı. Kapının önünde duran çok büyük bir sıkıntı. Antalyaspor 3 gol attı ama maçın skoru bu olmayabilirdi. Maç 2-0 iken yenen gol ve ardından Samsunspor’un en iyi oyuncusu Mbila’nın penaltıyı direğe nişanlamak yerine o topu ağlara gönderseydi maçın skoru belki de Antalyaspor’un hüsranı ile sonuçlanabilirdi. 10 kişi oynayan rakip takım ikinci yarıda 11 kişi oynayan Antalyaspor’a 1 gol atıyor, penaltı kaçırıyor ve hatta Amınu’nun vuruşunu kaleci Fornezzi çıkartmasaydı durum daha da vahim olabilirdi. 10 kişi oynayan takıma belki de mağlup bile olabilirdi. Bu takımın Sakıb’ da bir teşekkür borcu var. Kendi yarı sahasından aldığı topla rakip yarı sahaya geçiyor. Pas verecek arkadaşını bulamadı, gitti ceza sahasına girdi ve penaltı yaptırdı. Bunu da unutmamak gerekiyor. Bir takım kendi sahasında bir kişi fazla oynarsa sizler ne beklersiniz ? Maça daha fazla asılmasını, rakibini abluka altına almasını, gol sayısını arttırmasını beklersiniz ? Hayır eğer bu Antalyaspor ise yanıldınız. 10 kişi oynayan rakibi karşısında 4’lü savunmasını bozmayan, hatta 5 kişi bile savunma yapan bir Antalyaspor varsa sorun var demektir. Bunu liderlik stresi, 3-1 lik skordan 3-3’e gelme stresi gibi basit bahanelerin arkasına sığdırmak, arkasına sığınmak “ucuz kahramanlıktır” 3-1’lik skoru korumayan bir takımın, 1-0’lık skoru koruması nasıl beklenebilir ? Korukır bunu strese bağladı. Yanlış. Stres falan değil. Özgüven eksikliği. Üstüne bir de takımın kondisyonunu ekleyin. Maçın 80. Dakikasından sonra sahada yürümeye mecali kalmayan futbolcular var. Koşmayı bırakın, yürüyecek dermanları bile yoktu. Lider bir takımı eleştirmek, 3 gol atan bir takımı eleştirmek doğru gelmeyebilir. Feridun Özsungur / Akdeniz Güncel