‘Köstebek’ arayışları devam eden Antalyaspor’da Teknik Direktör Erol Bulut’un basın toplantısı yapacağının 1.5 saat önce gazetecilere bildirilmesine Lider gazetesi Başyazarı İbrahim Okumamış’tan tepki geldi. Okumamış, “Yazar, çizer takımı gelmesin diye düzenlenmiş bir toplantı gibi geldi bana” ifadelerine yer verdi.
İbrahim Okumamış’ın Lider gazetesinde yer alan köşe yazısı şu şekilde:
“Antalyaspor’da neler oluyor? Bu sorunun cevabını kırmızı beyazlı renklere gönül vermiş herkes birbirine sorarak bulmaya çalışıyor. Sıfıra sıfır elde var sıfır.
İnanın ben de Erol Bulut’un ortaya attığı CASUS/HAİN/AJAN iddiasındaki denklemi çözmeye çalışıyorum. Sonucu ulaşmak ne mümkün. Her dakika konu değişiyor.
Evet, Antalyaspor’un Eyüp deplasmanında aldığı galibiyet Erol Hoca’nın iddiası nedeniyle unutuldu gitti. Oysa sonradan daha iyi anlaşılacak olan belki de sezonun en kritik 3 puanıydı.
Peki, neden unutuldu bu? Erol Bulut’un ZAMANSIZ, ANLAMSIZ ve GEREKSİZ açıklaması sayesinde. Bulut’un iddiası havaya savrulmuş BİR TAŞ gibi kimin başına değeceği belli olmayan bir iddiadır.
İki gündür kulüp içinde ve şehirde CADI AVI başlatılmıştır. Kimsenin kimseye güveni kalmamıştır. Kulüpte herkes birbirine ajan olarak bakmakta ve sonuçlanana kadar bu devam edecek gibi.
Bu konuda tam da tatmin edici bir açıklama beklenirken Erol Bulut dün apar topar bir basın toplantısı düzenledi! Ne hikmetse toplantı bilgisi medyaya 1.5 saat önce duyuruldu.
Bilgi geldiği an şehir merkezinde oturduğunuz ofisten kalksanız, Döşemealtı’ndaki tesislere ulaşmanız mümkün değil. Asgari 1 saat sürer. Hele Antalya trafiğinde 1.5 saati geçer.
Bu nedenle de zaten 2’si ajans muhabiri 2’si de gazete muhabiri toplam 4 meslektaşımız katılabilmiş toplantıya. Yazar çizer takımı gelmesin diye düzenlenmiş bir toplantı gibi geldi bana.
Toplantının ses kaydını dinlediğimde Erol Hoca da katılımcı gazetecilere resmen POSTA KOYMUŞ, “Sosyal medyada yazıyorsunuz burada neden soru sormuyorsunuz” diye!
Yahu Erol Bey kardeşim; sen gazetecilere POSTA KOYACAĞINA önce toplantıyı ve saatini düzenleme becerisi gösteremeyenlere ATAR yapsaydın ya! Ama yemezler değil mi?
Neyse. Erol Hoca toplantı da daha sonra, “Antalya basını bizi haksız çıkarmaya çalışıyor. Basın bu işin peşini bırakmasın, ortaya çıkmasına yardımcı olsun” demiş.
Buyur buradan yak. İhale yine yerel basına kaldı. Alıştık artık. Emre Hoca’nın da yerel basına karşı tavrını biliyoruz. Emre Hoca da Erol Hoca da yerel basını tanımaz. Demek ki içeriden bize karşı yanlış bilgilendirme veya bir dolduruş var.
Geçtik bunları da. Sevgili Erol Hoca; seni haksız çıkarmaya çalışan basın bu konuda sana ya da kulübe nasıl yardımcı olabilir mesela? Yerel medya KÖSTEBEK AVCISI mı? Yanı başında olup bittiğini söylediğin bir SKANDALI kalkıp biz mi çözeceğiz? Yapma Allah aşkına.
Öncelikle sende iyi bilirsin ki iddia sahibi belgeleriyle ortaya çıkartır. Yani bu noktada bu CASUS/AJAN iddiasını söyleyen sensin ve sen ortaya çıkaracaksın.
Sonrasında ise iş bize düşecek. Bizde eğer var ise o CASUS/AJAN/HAİN’i tefe koyacağız. Aksi halde yönetimin ve senin işini kimse bize yüklemeye kalkışmasın. Siz bulana kadar sizin, bulduktan sonra da bulduğunuzun peşinde olacağımızdan emin olabilirsin!
Bak Hocam; öğlen saatlerinde bilginin BERBERDEN ulaştığına dair haber çıkıyor, öğleden sonra Hüseyin Hoca, Aykut Hoca’ya söylemiş o da sana söylemiş bilgisini veriyorsun. Toplantıda, “Ben açık sözlüyüm” diyorsun. İyi de muhbiri bilmediğini açıklamak neyin nesi?
Vallahi ortaya çıkan denklemi ben çözemedim. Bu işin içinden CIA da çıkmaz FBI da. Bu saatten sonra biz de spor muhabirlerini değil, bu işe polis adliye muhabirlerini görevlendirsek yeridir.
Bakın, bu açıklama da başlı başına yanlış, devamı da. İLETİŞİM hatası mı dersiniz, STRATEJİ hatası mı dersiniz ne derseniz deyin, başlı başına hata.
Haklı olabileceğiniz bir iddiayı dile getirmek isterken taraftar hesabı yönetenlerin “Bu taktik bilgilerini sızdıranın BERBER olduğuna inanan varsa, elimizde SATILIK uygun fiyata KÖPRÜ var” paylaşımıyla alay konusu olursunuz.
Ha bu arada 1 hafta önce Başkan Rıza Perçin’in HAİN açıklamasıyla 1 hafta sonra kendisinin HAİN açıklamasındaki kişilerin aynı isimler olmadığını da söylemiş Erol Hoca. Eyvah eyvah. Demek ki HAİNLER 1’di 2 oldu.
Günün sonunda ortaya konulan iddia hala ispatlanamamış, somut belge veya bilginin olmadığı, tamamen havada kalan, ayakları yere basmayan, kanıta muhtaç bir düşünce olarak ortada kalmıştır.
Bombanın pimini çekip medyanın eline veremezsiniz. Pimini çektiğiniz bombayı ya HAİNİN kucağına atıp patlatacaksınız, ya da sizin elinizde patlayacak!
Benden söylemesi.”
