Antalyaspor Başkan Vekili Hakan Onay’ın hakaret ederek haberini yalanladığı gazeteci Koray Geçgel, yaşananların ardından ilk açıklamasını yaptı. Geçgel, Antalyaspor yönetiminde haber kaynaklarını kesemedikleri için sinirleri bozulan bir ekibin olduğunu ifade ederken, son olarak da itibarsızlaştırma çalışması yaptıklarını kaleme aldı.
İşte o yazı:
“Özellikle transfer döneminde verdiğim net ve doğru bilgiler sebebiyle uzun süredir mevcut yönetim tarafından kaynaklarım araştırılıyordu. Yaz aylarını hatırlayın; Antalya'ya kadar getirilip imza attırılamayan futbolcuları yazan kalem sahibi de bendim. Açıkçası; Antalyaspor yönetiminde yer alan bazı isimlerin bu bilgilere nasıl ulaştığımı yani gazeteciliği nasıl yaptığımı tespit edemedikleri için sinirlerinin bozulduğunu net olarak biliyorum, bakın “tahmin ediyorum” demiyorum, biliyorum. Hatta benimle yaptıkları konuşmalarda bile “sana bilgiyi kim sızdırıyor bulacağız”, daha sonrasında da isim vererek “şu kişinin olduğunu biliyoruz, onu işten çıkaracağız” gibi ifadeler kullanılıyordu ki bu mümkün değildi. Çünkü benim kaynağım hiçbir zaman tek bir kişi olmadı, zaten iyi bir gazeteci de bir ya da iki kişiye bağlı kalamaz ki öyle olursa dönemlik gazeteci olurlar. Erol Bulut'un imza sürecinde de yine net bilgiler verince söz konusu kişilerde tamamen denge kaybı oluştu. Hatırlatmakta fayda var; herkes Sami Uğurlu'nun gelmesini beklerken ilk kez Erol Bulut ismini yazan benim. Ajet’e ait VF3040 sefer sayılı İstanbul – Antalya uçağıyla geldiğini ve 19.00'da Antalya’ya ineceğine kadar her şeyi verdim. Çünkü süreci çok net biliyordum. Hatta Erol Bulut'un pazarlıkta kapıyı kaçtan açtığını, Rıza Perçin’in buna karşılık ne kadar önerdiğini, menajeriyle yüzde kaç komisyonda anlaşıldığını, nasıl pazarlık yapıldığını hepsini biliyordum, menajerinin neden planlanandan daha fazla Antalya’da kaldığını da biliyorum. Tabii bu kısımları yazmadım. Peşinattan önce imza atılmak istenmediğini de biliyordum ki 1.5 yıllık anlaşmaya varıldığını da ilk olarak yazmama rağmen “İmza atıldı” bilgisini vermedim. Ancak Başkan Rıza Perçin, -daha sonra kendisinin söylediğini de yalanlamasına rağmen- Erol Bulut'un anlaşma sağlamasına rağmen imzayı atmadan Antalya'dan ayrıldığını açıklayınca, haliyle konuyla ilgili merak arttı ve gazeteciliğin gerekliliğini yerine getirerek peşinat konusunu kaleme aldım. Erol Bulut ile ilgili olarak bu kadar detay biliyorken, peşinat konusunun yanlış olabileceğini düşünmek bile abesle iştigaldir. Ancak dedim ya sürekli doğru bilgiye ulaşmam ve bunu durduramıyor olmaları, bazı kişilerin sinirlerini bozdu. Bana olan bilgi akışını durduramayan bu kişiler de bu sefer itibarsızlaştırma denemesini seçti. Bu saldırılar ne ilk oldu ne de son olacak ama unutmayın ki yel kayadan sadece toz alır. Sürecin her anında benimle olan Alkoçlar Medya Grubu’ndaki üstlerim ve mesai arkadaşlarım ile birlikte destek açıklaması yapan Türkiye Spor Yazarları Derneği, Antalya Gazeteciler Cemiyeti başta olmak üzere yanımda olan meslektaşlarım, Antalyaspor’a gönül vermiş insanlara teşekkür ederim. Merak etmeyin; bu konu burada kapanmayacak. Gün gelecek, kimin yalan söylediği net ortaya çıkacak. Hiçbir şeyden habersiz olan taraftara tavsiyem; daha sonra sizi pişmanlık duygusuna itecek ithamlardan uzak durun. Çünkü haklının acelesi yoktur.”