Antalyaspor'un takım otobüsüne gelen haczin yankıları devam ediyor. Gazeteci Vedat Gürhan, ortaya çıkan skandal için flaş bir iddia ortaya atarken, sızdıran ismi bildiğini yazdı.
İşte o yazı:
" Antalyaspor üzerinden boş boş ahkam kesenler ne demişti?
“AŞ Başkanı istifa edip kongre kararı almalıdır.”
Etti ve A.Ş’de Kongre kararı alındı mı?
Genel Kurul yapıldı, yeni yönetim göreve geldi. Takım 3 gün gecikmeli de olsa Burdur kampına gönderildi.
Çiçeği burnunda Antalya evladı Başkan Rıza Perçin, “Burdur’a geçen yıldan kalma 55 bin dolar borcu ödedik. Bu seneki kamp parasını da hazırlayıp takımı Burdur’a kampa gönderdik” dedi mi?
Sonra ne oldu?
Gerek sözlü gerekse yazılı basında resmen atom bombası patladı.
“Antalyaspor’a haciz.”
Ne hacziymiş bu?
“Antalyaspor’dan 54 bin 440 Euro alacaklı olan Dilehan Turizm A.Ş ‘nin talebi üzerine takımın 07 BKL 125 plakalı otobüsü Burdur’un Bucak İlçesinde yakalanarak icra ekibi tarafından bağlandı. “
Dikkat ettiniz mi yazılana?
Alacaklı olan kim?
Geçen yılki kamp nedeniyle Turizm firması.
Yani, Başkan Rıza Perçin’in “Ödedik” dediği borç.
Otobüs, Burdur’daki Lavanta tesislerinde kamp yapan takımı almaya gittiği sırada bağlanıyor.
Ödenen borç ya da alacaklısının aldığı para nedeniyle haciz mi uygulanır?
Parayı verseniz daha ligin başlamasına haftalar kala Antalyaspor rezil rüsva mı olur?
Kulüp (Dernek) Kongresinde, “Antalyaspor için B,C,D hatta E planlarımızın hepsi Hazır balonunu şişirenlerin B planı bu haciz olayı olsa gerek.
C planları da sanırım transfer yasağı uygulatan futbolcuların dosyalarını temizlemek olarak algılasak kim, “Algılamayın” der?
O Transfer yasağının kaldırılma hikayesine de günü geldiğinde, yani yeri ve zamanında C Planına değineceğim.
Ve bir başka planları!.
“Antalyaspor A.Ş’de vergi ve sigorta krizi büyüyor!
Borç 500 milyon TL.
Nur topu gibi bir başka sorunumuz daha oldu.
Sinan Boztepe görevi bıraktıktan sonra vergi borcundan dolayı eski yöneticilerin banka hesaplarına, arabalarına haciz konmuştu. Haciz işlemi yapılan arabaların satışa çıkartıldığı, banka hesaplarından paraların tahsil edilmeye başlandığı iddia edildi.
Bir sonraki aşamada ise Antalyaspor yöneticilerine yurt dışı çıkış yasağı konacağı belirtildi.
Ben 25 sene önce bu filmi görmüştüm.
Bu da ayrı bir tez, pardon yazı konusu. Kısaca bilgi vermeye kalkarsam, Kırmızı-Beyazlı takım vergi borcu nedeniyle kongrelerde yönetici bulamıyordu. Zira vergi dairesi hemen hemen tamamı turizmcilerden oluşan Antalyaspor’un yöneticilerine yurt dışına çıkış yasağı getirmişti. Çareyi Dernek yönetimine girerek A.Ş Futbol takımı idare etmekte bulan Talha Görgülü ve Hüseyin Acarlıoğlu aylarca bu yöntemle hizmet etmişti.
Aynı vergi dairesi yeni seçilen A.Ş yöneticilerine yurtdışına çıkış yasağı getirirse ne olacak?
Çoğu turizmci dolayısıyla yurtdışına göbekten bağlı olan yöneticilerimiz ardına dahi bakarsa ben bu işi bilmiyorum.
Peki bu Kulüp yöneticilerinin sıraladığı hangi harfli plan oluyor.
“İşte bu hesapta yoktu deyip, geçecek misiniz?
Ne yazık ki Kırmızı-Beyazlı Futbol Takımı için daha sezon öncesi olmaması gerekenler oldurulmuştur. Hal bu durumu alınca üzülerek söylüyorum çocuk ölü doğmuştur.
Lafa gelince ebeliğin daniskasını yapanlar, iş elini taşın altına koymaya gelince zerresini yapmadıkları gibi bence, ‘Nasıl kaçarımın’ hesapları içerisinde olduklarına kalıbımı basarım.
Sırası gelmişken. Levent Ördek’in yeri ve zamanında yaptığı, “Alacaklarımı bağışlıyorum” çıkışını yürekten kutluyor, “Darısı diğer Antalyaspor sevdalılarının başına demeyi ihmal etmiyorum.
DİP NOT: Otobüse haciz haberinin basına kimin sızdırdığını biliyorum. Ve o sızdırıcı kulübün marka değerini, kamuoyundaki prestijini nasıl düşürdüğünün farkında değil mi? Meraklanmasın yeri geldiğinde onu da Antalyaspor kamuoyuyla paylaşacağımdan kimsenin şüphesi olmasın."
