Antalyaspor Kulübü Başkanı Mustafa Ergün’ün dün yapılan genel kurulda hedefine aldığı Gazeteci Şifa Çiçek, hakkında ortaya koyulanlara cevap verdi.
Akdeniz Manşet Gazetesi’ndeki köşesinde Ergün’e cevap veren Çiçek, “Abilerinin eline verip ‘oku’ dediği, okumakta bile zorlanan Mustafa Ergün’ün açıklamaları baştan sona yalan ve iftiradan ibarettir” diyen Çiçek, “yönettiğin kurumda hoş olmayan ve yüz kızartıcı konular var. Bunlarla ilgili bana ciddi bilgiler ulaştı, ulaşıyor. Antalyaspor’u bu ayıptan kurtarmak için belgeleri bekliyorum. Belgeleri yayımladığım zaman kimin Antalyaspor’u yıprattığını kamuoyu görecek” sözlerine yer verdi.
İşte o yazı:
“Antalyaspor Kulübü Salı günü olağan genel kurulunu gerçekleştirdi. Tek listeyle gidilen seçimlerde Mustafa Ergün ile ‘devam’ edildi. Öncelikle yeni yönetimi kutluyorum. Genel kurulda iki kez söz alan Başkan Ergün’ün ilk sözleri şöyle: “Kulübümüzün üyesi olan bir şahsın yaptığı yalan ve sorumsuz paylaşımlar Antalyaspor’u yıpratmak maksadı taşıyor. Temsil ettiği camianın itibarını hiçe sayan şahsi menfaatleri uğruna hatalı ve maksatlı bilgilerle kamuoyunu yanıltmaya çalışmıştır. Bu durum camianın temel ilkelerine aykırıdır. İnşallah bu genel kuruldan sonra bu şahıs yaptığı yalan haberi kamuoyu önünde düzeltme erdemliğini gösterir. Aksi halde bu tavrının karşılıksız kalmayacağını herkes bilmelidir.” Sözünü ettiği o şahıs benim. Abilerinin eline verip ‘oku’ dediği, okumakta bile zorlanan Mustafa Ergün’ün açıklamaları baştan sona yalan ve iftiradan ibarettir. 30 yıllık meslek hayatımda hiç yalan haber yazmadım. Kulübün 174 sicil numaralı üyesi olarak hiçbir zaman Antalyaspor’a zarar verecek davranışta bulunmadım. Aksine hep savundum, taraftarlık görevimi yerine getirdim. Geçmişte Antalyaspor’a forma sponsoru olan bir kurumun başında yer aldım ve yönetimi sponsorluğa ben ikna ettim. Yine Antalyaspor için tribüne taraftar çekmek adına bir Beşiktaş maçında tam 5 bin bilet satın alarak futbolseverlere dağıttık. İş insanlarını loca ve sponsorluk için itici haberler kaleme aldım. Dolayısıyla ‘yıpratmak’ lekesi bende tutmaz. Maksatlı haber yazdığımı söylüyorsun. Mesela benim ne gibi bir çıkarım olabilir çık onu açıkla. Açıkla ben de bugün itibarıyla kalemimi kırayım. Haberimin yalan olduğunu, düzetmem gerektiğini, aksi halde bu tavrın karşılıksız kalmayacağı da belirttin. Hodri meydan! Elinden geleni ardına koyarsan hatırım kalır. Daha dün Antalyaspor ile tanışmış sana sesleniyorum. Geçmişte o yazıyı yazıp eline veren abilerin de benim için harekete geçti. Dernek üyeliğinden ihraç etmeye çalıştı. Başaramadılar, sen de başaramayacaksın. Benim yazdığım bir disiplin suçu değil, gazeteciliktir. Bu da ne seni ne de Divan Kurulu Üyesi olduğum Antalyaspor’u ilgilendirir. Antalyaspor’a karşı sorumluluklarım elbette var ve bu bilinçle hareket ediyorum zaten. Mustafa Ergün’ü kızdıran ve şirazesinin kaymasına neden olan o yazımı hatırlatmak isterim. 3 Haziran’da kaleme aldığım yazıda özetle, “Yayın geliri yok. Futbol gelirleri de yok. Antalyaspor A.Ş. Başkanı Sinan Boztepe bunu bir süredir dile getiriyordu. Futbol okulları, stadyum kira geliri gibi gelir kalemlerinden söz etti. Ben de oturdum araştırdım. Antalyaspor A.Ş.’nin futbol geliri ne kadardı ve ne zamandır A.Ş.’ye verilmiyor diye baktım. Öncelikle Başkan Boztepe’nin bahsettiği futbol gelir kalemlerini yazalım. Futbol okulu 2 milyon, stadyum kira geliri 1 milyon, store geliri 100 bin, seremoniye çıkış geliri 50 bin, stadyum büfe geliri 100 bin, Hasan Subaşı Tesisleri çevresi reklam geliri 500 bin dolar. Bu gelirler ne kadar mı dersiniz? Yıllık 3-4 milyon dolar civarında, iyi yönetilirse daha da fazla. Peki bu gelirleri kim nerede harcıyor? Düne kadar milyonlarca hafriyat geliri olan ve A.Ş.’ye aktarmayan Kulüp futbol gelirlerini de harcıyor. A.Ş.’ye aktarmıyor.” Bu yazıda ne var. A.Ş. Başkanı Sinan Boztepe’nin sık sık dile getirdiği bir konuyu araştırdım ve çıkardığım rakamları yazdım. Bu rakamlar benim hesaplarımla çıkan rakamlar. Öyle değilse sen de çıkar kendince doğruları açıklarsın. Bu yol değil de direkt hedef alan, ‘şahsi menfaatleri’, ‘yıpratmak’, ‘karşılıksız kalmayacak’ gibi sözler kişiliğini ortaya koyuyor. Son olarak, genel kuruldan iki gün önce beni arayıp, “Genel kurula bekliyoruz abi. Bu iki günlük süreçte olumsuz bir haber yazmazsan sevinirim” diyen sen değil miydin? “Antalyasporluyum ve öyle bir amacım yok, olamaz da.” Sadece doğruların peşinde olduğumu söyledim. Sonra ne oldu da beni hedefe koydun. Abilerin bu konuda sana çok mu baskı yaptı? Bu arada, bana ‘Olumsuz haber yazma’ dedin ya. Maalesef yönettiğin kurumda hoş olmayan ve yüz kızartıcı konular var. Bunlarla ilgili bana ciddi bilgiler ulaştı, ulaşıyor. Antalyaspor’u bu ayıptan kurtarmak için belgeleri bekliyorum. Belgeleri yayımladığım zaman kimin Antalyaspor’u yıprattığını kamuoyu görecek.”