Gazeteci Vedat Gürhan, Antalyaspor Başkanı Rıza Perçin'in yerel basına yönelik tepkili açıklamasına karşılık verdi.
Antalyaspor’da geçtiğimiz ay başkanlık koltuğuna oturan Rıza Perçin, ekibiyle basının karşısına geçmiş.
Başkan Perçin herkese, “Destek verin” davetinde bulunurken, bugüne kadar yaptığı çalışmalarla ilgili olarak bilgi vermiş.
Dikkat edilirse cümlelerimi, “Miş” ile bitiriyorum zira ben o toplantıya gitmedim.
Neden gideyim ki?
Antalyaspor yeni sezonun ilk 2 haftasında 2’de 2 yapabilir. Bu benim açımdan övünç kaynağı.
Kırmızı-Beyazlı ekibin Lige böyle bir başlangıç yapması tabi ki gurur verici de.,
Ben dünkü Antalyasporlu değilim ki, hemen aç tavuk kendisini darı ambarında görürmüş misali ilk 10, ne bileyim Avrupa kupalarından bahsedecek.
Antalyaspor’un 1 aylık başkanı değil mi ki, “Bazı gazetecilerin verdikleri hiçbir doğru bilgi yok. Sadece düşmanlık yapıyorlar. Bu tiplerle konuşmayacağız, hiçbir bilgi aktarmayacağız. Ben başkan olarak telefonlarını bile açmayacağım. Doğru ve dürüst habercilik yapanlara ise kapımız sonuna kadar açık. Bu tavrımızdan bir adım bile geri atmayacağız” diyen.
Ben zerre kendi üzerime alınmadım.
Asla da gocunmadım.
Şükürler olsun ki o camiaya hep en doğru bilgileri veren.,
En yazılamayanları yazan.,
Yeri geldiğinde mesleğini unutup yönetimde olup.,
Yeri geldiğinde de tesis müdürlüğüne varıncaya kadar yüklenen görevden kaçmayan birisi oldum da.,
Bunu Rıza Perçin nereden bilebilir ki?
Daha 1 aylık başkan.
O sözlerinden sonra tek kelime yazdım. “İsim ver başkan isim. Antalyaspor’u takip eden bir yığın gazeteci var. Herkesi zan altında bırakma. İsim ver ki kimin ne olduğu bilinsin” dedik.
Verebildi mi?
Veremediyse ben de o toplantıya gitmezdim arkadaş.
Ni tekim gitmedim de.
Basın toplantısı sonrası yazılanlarda gördüm söylediklerini.
Vah arkadaş vah.
Perçin, “Futbol şansı yanımızda olmazsa bile ilk 10’da olacağımızı düşünüyorum” demiş.
İnşallah ya.
İstemeyenin gözü çıksın.
“Futbol şansı olursa çok daha güzel şeyler konuşabiliriz” diye eklemiş ya.,
Gülmedim!..
Ama tebessüm etmedim de değil.
Bence o şansın yanında olması gereken en büyük ihtiyaç “Para.”
Onu da bulacak kişi Rıza Perçin olduğuna göre mesele nerede?
Zira o para olduğu sürece puan yada puanlar zaten gelir.
Gelir de Perçin bunu bilebilir mi ki?
Neden bilmesin?
Boşuna mı gitti Turizm Bakanının yanına. Onla birlikte laf olsun diye mi çıktı Reisi Cumhur’un karşısına?
Neymiş, “Şoför arkadaşın işine son verildiğinde 2 hafta konuşuldu. Borç dosyaları nasıl oluştu, kimse sormamış.”
Sen aç aç yattın mı hiç Rıza bey?
2 maçta 6 puan alınması tabi ki büyük başarı.
Ama 4 aydır maaş almadan Antalyaspor’a hizmet etmek. Ederken de akşamları ekmek götüremediği ailelerinin yüzüne baka bilmek bana göre daha büyük marifet.
Personelin aç, sen tok isen ben senin söylediklerine neden riayet edeyim ki?
Kendi bildiğimi okurum en azından vicdanım rahat olur.
O basın toplantısından çıkan sonuçlarla ilgili yazılacak çok şey var. Emrah Çelik ve Hakan Onay da bir şeyler demiş de, durup dururken yatak odasını niye karıştırırsın be adam?
Vedat Gürhan - Antalya Haber 7
